6 Şubat 2013 Çarşamba

L'OREAL Infallible ve L'OREAL True Match Pudra Karşılaştırması

Pudra konusunda hep beceriksizin önde gideni olmuşumdur. Ya rengini tutturamam, ya istediğim görüntüyü elde edemem. Benim gibi hassas ciltlere sahip olanlar bilir ki pudrayı yüzümüzde deneyerek de alamayız. Çünkü denediğimiz yerdeki fırça, sünger neyse işte mutlaka alerjik bir reaksiyon gösterir. En iyi ihtimalle gıdımızda ya da bileğimizde deneyerek alırız ki yüzde duruşu yüzde iki yüz farklı olur :)
L'OREAL Infallible Make Up da benim için o bahsettiğim pudralardan biri oldu.

L'OREAL Infallible Make Up 

Eğer doğru tonu bulabilseydim benim için kesinlikle bu daha etkili bir pudra olabilirdi. Sanırım hiç ayrılmazdık kendisiyle bilemiyorum. Benim elimdeki tonu 145 pembe ağırlıklı bir pudra. Aslında bej ağırlıklı pudraları daha çok tercih ettiğimi de kendisiyle tanışınca anladım. Pembemsi pudraları gerçekten sevmiyorum.

Bu pudranın kapatıcılığı harika, dokusu, kalıcılığı. Her şeyi güzel. 16 saate kadar kalıcılık vaad ediyor. Ama işte bu seride ben kendime göre uygun rengi bulamadım. Hepsi koyu geldi. Bir de 140 numarası vardı sanırım. Bu çok pembe gelince onu almaya gittim o esnada da True Match ile tanıştık işte :)





L'OREAL True Match 

Gelelim True Match'e... İnfallible'dan daha farklı bir seri kendisi. İstediğim tonlar kesinlikle bu seride. Ama infallible kadar kalıcı ya da kapatıcı mı derseniz, yok. Benim elimdeki D1-W1 tonu. Cildime kesinlikle uyuyor. İnfallible ile tanışmasaydım belki tatmin olurdum performansından. Ben Missha bb creami sürdükten sonra parlamayı alması ve doğal bir duruş sergilemesi için kullanıyorum kendisini. Bu şekilde çok memnunum açıkçası. Eğer yüzünüzde kapatıcılığı gerektirecek durumlar yoksa zaten yeterli bir üründür. Ama ben açık tenli ve lekelere sahip biri olduğum için biraz daha kapatıcılık özelliği istiyorum açıkçası.



Bu arada ekleyeyim her iki üründen de alerjik olarak hiç bir reaksiyon almadım. Pudralar temiz Rıza Baba :)
Kısacası True Match'in tonları, İnfallible'ın kapatıcılığından oluşan bir pudra çıkarsalar çok memnun kalırım:)

BAŞKA BİR POSTTA GÖRÜŞMEK ÜZERE ! ARRIVEDERCI!

27 Aralık 2012 Perşembe

Gratis'te İndirim Var İndirim :))

27-31 Aralık arası Gratis'lerde %50'ye varan indirimler varmış. Koşsak mı uçsak mı nasıl yapsak bilemedim. Bekle beni Gratis bekle beni alışverişler :))



26 Aralık 2012 Çarşamba

The Balm ile Kaynaştık :)

Açıkçası son Gratis alışverişime kadar the Balm'dan haberim yoktu. Çünkü yaşadığım şehirde Gratis yoktu :)
Bir iş çıkışı Ecotools fırçalarından almak için Gratis'e uğradım. Bir de ne göreyim orada şirin mi şirin pin-up kızları bana gülücükler saçıyor. Bu da nesi diye o reyona yöneldim. Benefit'e benzettim direk bu markayı. Bir de %50 indirim yok muymuşş yemedim yanında yattım :)) Bakalım neler almışım :)



  • The Balm Sexy Mama pudra
  • The Balm Fratboy allık
  • The Balm Face Primer Base Visage 
  • The Balm Plump Your Pucker dolgunlaştırıcılı lip gloss
  • The Balm Powder Brush
Sexy Mama ile başlayalım. Öncelikle bunu alırken kız bana çok güzel bir kapatıcılığı olduğunu  söyledi. Ben normalde fondöten kullanmıyorum çünkü çok hassas bir cilde sahibim. Buluttan nem kapıp sivilce yapar beni deli eder çünkü yüzüm. Sadece pudra kullanabiliyorum o yüzden. Tamam dedim atladım aldım hemen. Aslında daha ziyade fondötenin üzerine sabitleme amacına hizmet ettiğini duydum. Şahsen ben fondötensiz de gayet rahat bir şekilde kullanabiliyorum kendisini. Bir kere doğal duruyor. Toz toz gözükmüyor ve cildime oturuyor. Aynı zamanda sivilce yapmadı bende ki bir pudrada en önem verdiğim şey sivilce yapıp yapmamasıdır. Benden (+)'yı kaptı kendisi :) 

Bittiğinde yeniden alır mıyım? Alırım.
%50 indirimle 20 mi 25 mi ne öyle bir şeye sahip oldum kendisine.





Gelelim FratBoy allığa. Rengi o kadar tatlı o kadar şirin ki bunu almasam herhalde her gece rüyama girerdi kendisi. Mat bir rengi var ışıltısı mışıltısı bi hedesi hödesi yok. Ben bunu sürünce nedendir bilinmez lise öğrencisi makyajı yaptığımı düşünüyorum. :) Hiç bir zaman abartılı makyajı sevmemişimdir. FratBoy allık da bana o sadeliği ve doğallığı verdiği için kendisini çok sevdim.

Bittiğinde yeniden alır mıyım? Alırım.

Yine %50 indirimle 20 mi 25 mi öyle bir şeye aldım bunu da.



Geldik The Balm Face Primer Base Visage makyaj bazına. Kendisini temiz cildinizi nemlendirdikten sonra makyajınızı yapmadan önce sürüyorsunuz. Kokusu biraz şey gibi, uzun zaman bulamamıştım neye benzediğini ama buldum sonraları margarin gibi. Ben sevdim ama sevmeyeni daha çok olacaktır eminim :)) Yüze sürüldükten bir 5 dakika sonra makyajınızı yapabilirsiniz. Anında kadifemsi bir ten yaratıyor. 



The Balm Plump Your Pucker dolgunlaştırıcılı lip gloss'un rengine bittim. "Yok canım ne dolgunlaştırması" diyerek aldım aslında "rengi güzel gideri var" dedim :) Sürdükten sonra dudaklarınızı hafif hafif yakmaya başlıyor. Fresh bir etki ama. Sanki naneli bir şey yemiş de üstüne su içmiş gibi. Ben dolgunlaştırdığına inanıyorum. Ya da belki o yanmadan etkileniyorum bilmiyorum. Sevdim kendisini :)




Son olarak The Balm Powder Brush. Kendisinin tamemen kabına aldandım. Zaten aslında başta hepsinin kabına aldandım ama şansıma güzel de ürünler çıktılar. Ama bu pudra fırçası çok daha bi tatlı geldi. Sapı uzun, kılları sık. Rahat makyaj yaptırıyor fakat kılları dökülüyor. O yüzden bu sınıfta kaldı. Çok şirin ama kusura bakmasın. Çalışmayanı sınıfta bırakıyoruz. :))




The Balm ile tanışıklığım şimdilik bu kadar. Shelter'ı denemek istiyorum bakalım indirimleri bekliyorum. :)) Genel olarak beğendim ben. Kapları, kaplarındaki aynaları güzel düşünülmüş şeyler. Şirin şirin :)) Bugünlük benden bu kadar. İlk günden fazla yormayayım kendimi :)

Tosbikim ve Ben Geldik :)


Uzun zamandır aklımda olan kozmetikli cicili bicili şeylerimi paylaştığım blog sayfamı nihayet açabildim. Umarım çok tatlı insanlarla tanışma kaynaşma ve paylaşma aktivitelerini gerçekleştirebiliriz.

Bahsi geçen tosbik kumlaramı da takdim edeyim izninizle :)
Blogun adı ne olsun ne olsun diye düşünürken ordan köşeden göz kırptı bana tosbikim, ben de seni mi kıracağım diyerek onun adını verdim bu blog sayfasına.

İlk yazımı da yazdım oh.
Birazdan ürün incelemeleri yazımı da yazarım ehh. Daha ne isterim. :)